Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Ordu Şube Başkanı Nuri Kahraman, eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla bir açıklama yaptı. Kahraman, Eğitim kelimesinin kadim kültürümüz ve halk irfanı nezdindeki karşılığının terbiye olduğunu hatırlatarak başladığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Okullar açıldı. Yaklaşık 20 milyon öğrenci, 1 milyona yakın öğretmen ders başı yaptı. Başta öğrenci ve öğretmenlerimiz olmak üzere, millet, memleket, aileler ve de tüm insanlık için hayırlı olsun. Çünkü ülkemiz tüm dünyanın ilgi odağında, dikkatlerin merkezindedir. Dolayısıyla sıradan bir ülke olmayan Türkiye’nin gençleri ve insanları da sıradan olmamalı. Artık, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı dünyada ve ülkemizde sadece binalar, tesisler, sistemler değil, eğitim de kendisini bu bağlamda yenilemeli. İş asla oluruna ve akışına bırakılmamalı. Olumsuz etkenlerin de haddinden fazla olduğu göz önünde bulundurularak, eğitimin bir gayesi olması gerektiği asla unutulmamalı. Sadece eğitmek, öğretmek, bilgilendirmek istediğimiz sonucu elde etmek için yeterli değildir. Ne bilgi, ne de ilgi yarışı, eğitim için yeterli görülmemeli. Eğitimin her şeyden önce terbiye olduğu gerçeği hatırlanmalıdır. Üniversite mezunu gencimiz, toplumda gelişigüzel hareket edip, meselâ elindeki çöpü rahatlıkla yere atabiliyorsa, insanlarla bir aradayken tırnak kesebiliyorsa, iğrendirici hareketleri pervasızca sergileyebiliyorsa, yaşlılar ayakta dururken  oturduğu yerde rahatsızlık duymuyorsa, ne kırmızı ışık, ne de bir başka trafik kuralı tanımıyor, insanların hayatını hiçe sayıyorsa, ne kadar okumuş olursa olsun, orada eğitim vardır, bilgi, başarı, ödül, derece çoktur belki ama terbiye, görgü, edep, yani insani değerler anlamında iyileşme ve ıslah yoktur.”

Okulların terbiyeli nesiller yetiştiremediğini savunan Kahraman, “Artık hepimizin kabul ettiği bir nokta var ki, mevcut okullar ve okul sistemi çocuklarımızı “terbiyeli” bireyler olarak yetiştiremiyor. Bilakis, çocuk birçok olumsuzluğu okulda arkadaş çevresinden öğrenebiliyor. Doğruluk, dürüstlük, adalet, cömertlik, vefa, fedakarlık gibi değerleri çocuklarımız okulda öğrenemiyorsa eğitimden gaye hâsıl olmuyor demektir. Son 15 Temmuz hâdisesinin de en eğitimli kişilerce yapıldığı göz önünde bulundurulursa, onların hain kalkışmalarını, belki onların yarısı kadar eğitim görmemiş halkımızın, hayatlarını ortaya koyarak engellediği düşünülürse eğitimde istikamet, hedef ve gayenin, tarih ve coğrafya eksenli millî bilinç ve terbiyenin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Geleceğimiz ve hatta, insanlığın geleceği olacak olan gençlerimizin ne denli bilgili, eğitimli, donanımlı olmaları gerektiği yanında, ne denli görgülü, terbiyeli, şuurlu ve özgüvenle beraber, manevi değerlerle mücehhez yetiştirilmesi gerektiği ortadadır.”

Kahraman son olarak, “Netice olarak, “edep”siz “edeb”iyat’ın ahlâka, erdeme, dolayısıyla topluma ve insanlığa olumlu katkısı olamayacağı gibi, terbiye içeriği taşımayan eğitimin de millete, memlekete, beşeriyete hayırlar getirmeyeceği açıktır. Bu duygu ve düşüncelerle birlikte, yeni eğitim-öğretim yılının ümit çiçeklerimiz çocuklarımız başta olmak üzere hepimiz, ülkemiz ve de insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, öğrencilerimiz ve tüm eğitim camiamıza bu minval üzere hayırlı, üstün başarılar diliyoruz.”

BAŞKAN GÜLER’DEN ÖRNEK PROJE

Orducu