Özel Alize  Rehabilitasyon Merkezi Kurucu Müdürü Özel Eğitim Öğretmeni Tekin ÇELENK 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla açıklama yaptı.

ÇELENK yaptığı açıklamada “Her birey tektir,tek başına bir kişiliktir,engelli bireyler toplumsal yaşamdan kopmadan, dışlanmadan, herhangi bir ayrıcalığa maruz kalmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri anayasamız teminatı altındadır.
Bu bireylerin ihtiyaçları diğer bireylerin ihtiyaçlarından farklı değildir. Onlarda çevresinde bulunan kişilerle olmaktan mutluluk duyarlar. Çevrelerini keşfetmek, oynamak, öğrenmek isterler. Bunu diğer bireylerle aynı hızda ve zamanda yapamayabilirler. Bu durumda umudumuzu kaybetmeden özveri ile çalışmaya devam edilmelidir.
Çelenk,”Engellilerin yaşadıkları sorunlar; yalnızca engelleri ve ailelerini değil, toplumun tamamını yakından ilgilendiren, teşhisten- iyileştirmeye, özel eğitimden -rehabilitasyona, istihdamdan -sosyal hizmetlere kadar genel bir anlayışla ele alınması gerekir. Her birey gibi bu bireylerde farklızeka seviyesine, farklı yetenek ve kişiliğe sahiptir. Bu bireyler ilgi ve yeterliliği doğrultusunda destek eğitimi alması gerekir. Buradaki önemli nokta bireye kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında doğru ve planlı desteğin verilmesidir.
İlgili kurum ve kuruluşlar engelli bireylerin yaşama sıkı sıkı bağlanmalarını, toplumla kaynaşmalarını sağlayıcı çalışmaları desteklemelidir.
Bu bireylerin sosyal hayatta tüm insanlarla beraber izole edilmeden yaşamlarını sürdürmelerinin büyük önemi vardır.
Engelli birey sahibi ailelere bu süreçte güncel bilgi, pozitif yaklaşım ve bireyi kabullenebilme gibi destek eğitiminde bulunulmalıdır.
Bireyler doğumdan itibaren başlayan planlı çalışmalarla sosyal yaşamda yer edinirler.
Bütün bu imkanlar sağlanırsa bu bireylerde başarı oranı artacak. Hemen hepsi okula gidebilecek, sosyal yaşama katılabilecek çoğu yarı bağımsız yaşamlar kurabilecektir. Eskiden okuyamaz denilen bu bireyler artık lise hatta üniversite bitirebiliyor ikinci bir dil öğrenebiliyorlar. Ancak bu durum doğumdan itibaren başlayan sistemli, planlı ve özverili çalışmanın sonucudur.
Bu ailelerin ilk başvuru yeri hastanelerdir. Hekimlerimizin bu bireylere sadece tıbbi konularda değil eğitim ve sosyal gelişim alanlarında da çok yönlü ve kapsayıcı bilgi akışı sağlamaları çok önemlidir.
Hastane sürecinden sonraki müracaat yerimiz ise Rehberlik ve Araştırma Merkezlerimizdir.
Yapmamız gereken erken tanı ve erken teşhistir. Erken tanı ve teşhisten sonra; Planlı, aralıksız ve uzun soluklu eğitimdir.
Erken, aralıksız ve uzun soluklu eğitimin uygulama yerleri Resmi Okullarımız, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerimizdir.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesi ile engelli bireylerin hayatın tüm alanlarına eşit katılımının bir hak olarak görüldüğü, yaşam kalitelerini yükseltecek önlemlerin artırıldığı nice günler dileyerek sözlerini tamamladı.

Mahmut Özer’in Ankara Mesaisi Kabadüz’e Yatırıma Dönüştü