00:51 - Mahmut Özer’in Ankara Mesaisi Kabadüz’e Yatırıma Dönüştü
23:42 - Mahmut Özer’den Sağlık Bakanı’na Ziyaret
14:32 - Ordu’ya Dev Yatırım! 4 İlçeye 16 Milyon TL Hibe Desteği
23:36 - ULUBEY’DEN ÖZER’E TEŞEKKÜR
19:47 - AK Partili Sırakaya’dan İmamoğlu Soruşturmasına Yönelik Açıklamalara Sert Tepki!
17:43 - Ulubey-Sarpdere-Damarlı Yolu’nda asfaltlama çalışmaları devam ediyor
17:19 - Ordu’ya Tam Donanımlı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Geliyor
02:14 - 2024 Yılı Nüfus Verileri Açıklandı
Balıkçılığı yöneten kurumun Tarım Bakanlığı olduğunu hatırlatan Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, “Biz balıkçılar tarımsal faaliyet gösteriyoruz. Tamam denizlerde teknelerle aşırı avcılık oldu, denizlerimiz çölleşmeye başladı. Peki dereler niye bu hale geldi. Derelerimizde doğal hayat yok şu anada. Öyle ye derelerde de teknelerle avcılık mı yapılıyor? Hayır, öyle bir şey yok. Ancak derelerin bu hale gelmesini yegane sebebi bahçelerde, tarımsal alanlarda kullanılan zirai ilaçlardır. Bunun başka bir hiçbir izahı yoktur.” diye konuştu.
Zirai ilaçlar denizleri de vurdu
Eskiden çiftçimiz tarlalarına doğal gübre kullandığını ifade eden Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Arslan, “Hayvan gübresi kullanıyordu. Şimdi bir mevsimde 3-4 kez zirai ilaçlama altında ilaçlar atılıyor. Ve bu ilaçlar hep kimyasal. Coğrafyamız çok yağmur alan bir yer. Bahçelerimizde akarlar derelere bağlı. Bu atılan kimyasalların atıkları yağmur sularıyla beraber derelere karışıyor. Derelerimiz de tarımda kullanılan bu ilaçlardan bu hale geldi. Tabi bu denize de karışıyor. Bu ilaçlar denize de büyük etki yapıyor.” şeklinde konuştu.
Sorunu söylüyoruz yapılan bir şey göremiyoruz
Durumun hiç umut vermediğini aktaran Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Arslan, “Evet denizlerimizdeki avlanma baskısını denizlerimiz kaldıramıyor. Ancak balık stoklarının azılmasında çevresel etki de çok büyük. Çevresel etkini de çok büyük zararları var denizlerimize. Bu da göz önüne alınmalı. Bu konu hakkında zaten biz yıllardır balıkçılığa hangi unsurlar zarar verdiyse onun gibi bu çevresel etkileri de söylüyoruz. Ancak bunu için de yapılan bir şey de göremiyoruz.” dedi.
Denizin dibi naylon poşetle kaplandı!
Çöp sorununa da dikkat çeken Arslan, “İşte belediyeler bütün çöplerini denizin yada derelerin kenarına döküyor üzerine toprak seriyor. Bir dalga yapıyor yada sel oluyor. Bütün o sanayi atıklarını poşetleri ne varsa alıp denize götürüyor. Denizin dibi kum olması gerekirken şu anda naylon poşetlerle kapanmış durumda. Şu anda 50 kulaca ağ atıyoruz naylon poşetler geliyor ağa. Bu belediyelerin dökmüş olduğu çöpler neredeyse bütün denizin dip tabakasını kaplamış durumda. Eee nasıl burada canlı yaşayacak? Nasıl burada balıklar büyüyecek, gelişecek?” diye sordu.
Çözüm bulma zamanı geçiyor!
Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Arslan sözlerini şöyle tamamladı: “Bunlar nasıl olacak, bilimsel çalışma ile mi bilmiyorum. Gerçi bilimsel çalışmaya da gerek yok. Her şey göz önünde, her şey ortada. Araştırma yapmaya gerek yok. Bu da ciddi bir sorun. Çözüm bulunmalı. İllaki bu şöyledir, bakalım, görelim, edelim, işte bir bilimsel çalışma yapalım bakalım doğru mudur diye beklemeye gerek yok. Bir an önce buna nasıl bir çözüm bulunur ona bakılmalı. O yönde projeler geliştirilmeli. Biz hastalığı söylüyoruz artık çözümü de bulması gerekenler, o görevlerde, o mevkilerde oturanlar bulmalı.” HASAN CEM ÖZEL-ÖZEL HABER
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.