Yrd. Doç. Dr. Erman Esnafoğlu, “Ordu’muz insanının diğer bölgelere göre daha sinirli olduğunu görüyoruz. Şimdiki zamanda insanlar çekirdek aileler hâlinde küçücük evlere sıkışmış durumda. Yaşadığımız dar sokaklar, küçük binalar rahat bir psikoloji içerisinde olmamız için yeterli değil” dedi.

Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Çocuk ve Ergen Psikolojisi” adlı konferansa katılan Yrd. Doç. Dr. Erman Esnafoğlu, ailelerin çocuklarını yetiştirmesinde eğitime verdikleri önem kadar, ahlaki değerlere de önem vermelerinin gençlerin psikolojik gelişimi açısından son derece önemli olduğunu söyledi.  Ailelerin, çocuklarının eğitimi ve kariyerine olduğu kadar, onların topluma faydalı ve ahlaklı bireyler olarak yetiştirilmesine de odaklanması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Esnafoğlu, “Çocuklarımızda sevgi ve disiplin dengesi sağlanmalı. Onlarla kaliteli zaman geçirilmeli. Ebeveynlerin çocuklarının gelişimiyle ilgili bir hedefi ve planı olmalı. Çocukların yeteneklerine göre iyi bir gelecek planlaması yapılmalı. Aileler çocuklarını doktor, mühendis vb. olmaya değil, sevip başarabilecekleri alanlara teşvik etmeli. En önemli hedefimiz, evlatlarımızı doktor ve mühendis olsun diye değil insan olsunlar diye yetiştirmek olmalı. Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bir çocuğu tam olarak istediğimiz gibi yetiştirmemiz mümkün değil. Onun yerine kendimizi yetiştirmemiz ve iyi bir insan olmamız gerekir. Bu sayede onlara iyi bir örnek olarak terbiye ve ahlaki değerler noktasında gençlerimizin kişiliklerine önemli katkılar sunabiliriz. Amacımız, sadece iyi eğitim almış ve iyi bir mesleğe sahip olmuş bireyler yetiştirmek olmamalı; bunlarla birlikte kişiliği gelişmiş, terbiyeli, ahlaklı ve saygılı insan yetiştirmek olmalı. Biz hedefimize bunu koymazsak, ahlak ve terbiye noktasını eksik bırakırsak çok zeki ve başarılı bir çocuk anne ve babasına şiddet uygulayabilir” ifadelerinde bulundu.

APARTMAN HAYATI İNSAN PSİKOLOJİSİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Yrd. Doç. Dr. Esnafoğlu, günümüzdeki dar sokakların ve apartman hayatının insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirterek, “Ordu’muz insanının diğer bölgelere göre daha sinirli olduğunu görüyoruz. Şimdiki zamanda insanlar çekirdek aileler hâlinde küçücük evlere sıkışmış durumda. Yaşadığımız dar sokaklar, küçük binalar rahat bir psikoloji içerisinde olmamız için yeterli değil. Dış ülkelere veya kendi köylerimize baktığımızda insanların yeşillikler içerisinde küçük müstakil binalarda yaşadıklarını görüyoruz. Bu yaşam şekli insan psikolojisini son derece rahatlatıyor” diye konuştu.

TELEVİZYONDAKİ DİZİLERİN BİRÇOĞU PSİKOLOJİMİZİ BOZUYOR

Televizyonlardaki programların birçoğunun toplum ahlakı üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu ve bundan da en çok çocuklar ve gençlerin etkilendiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Esnafoğlu, “Modernizm bizi diziler, reklamlar, müzik ve internetle hipnotize etmeye çalışıyor. Bilinçaltımıza gönderilen mesajlar bizi biz yapan değerleri yok ediyor. Bundan da en çok ve çabuk çocuklar etkileniyor. Bu nedenle bilinçli bir şekilde yapılan ve insanımızı yönlendirmeye çalışan bu gibi dizi ve programlardan uzak durmamız ve teknolojik cihazları kontrollü bir şekilde kullanmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

ULUVAHTA GÖLETİ

MAALESEF TEKNOLOJİK ALETLERİN YARARINDAN ÇOK ZARARI VAR

Yrd. Doç. Dr. Esnafoğlu, bilgisayar, akıllı telefon ve tablet gibi teknolojik aletlerle çok fazla zaman geçiren gençlerin içine kapanık bireylere dönüştüğünü ifade ederek, “Günümüzde zaman ve mekânlar değişti. İnternet ortaya çıktı. Çocuklarımızın dersleri çoğaldı ve bir sürü kurslara gidiyorlar. Maalesef sokakta oyun oynayıp vakit geçirmiyorlar. Onun yerine evde ders çalışıp yorulduklarında bilgisaya  ve tabletle oynuyorlar. Bu durumda da tamamen içine kapanık, toplumdan kopuk ve saldırgan bireyler ortaya çıkıyor” dedi.

Aileler tarafından çocukların her istediğinin yerine getirilmesinin son derece yanlış olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Esnafoğlu, “Çocuklarımızın işlerini yapmak yerine, onların kendi yeteneklerini keşfetmesine ve geliştirmesine yardımcı olunmalıdır. Ne isterlerse yapalım ve  alalım, biz zamanında çok yokluk çektik, onlar hiçbir şeyden mahrum kalmasın düşüncesinin terk edilmesi gerekir” açıklamasında bulundu. ORDU OLAY